Yezîdilik nedir?
Yezîdilik, Hâricîliğin İbâziyye mezhebinden türemiş ve zamanla ayrı bir din olarak kabul edilen bir inanç sistemidir. Yezîdilik, pek çok tasavvuf tarikatı gibi, her şeyi, dolayısıyla Şeytan’ı da Tanrı olarak kabul eden bir inanca sahiptir. Yezîdiliğe göre, Şeytan (Melek Tâvus), Tanrı’nın kızgınlık niteliği (celâl) olarak kabul edilir. Yezîdiler, Melek Tâvus’u Tanrı’nın bir yansıması olarak görürler.
Yezîdiliğin kutsal kitapları arasında “Kitab’ ül- Cilve” ve “Mushaf-a Reş” yer almaktadır. “Kitab’ ül- Cilve”nin Şeyh Adî’ye Melek Tâvus tarafından vahyedildiğine inanılır. “Mushaf-a Reş” ise Şeyh Hasan bin Adî tarafından yazılmıştır.
Yezîdiliğin kurucusu Şeyh Adî’dir ve temel inançları, yaratılıştan sorumlu olan Melek Tâvus’un Tanrı’nın bir yansıması olduğuna dayanır. Yezîdiler, dünyanın başında bir yönetici vekil bulunduğunu, bu kişinin Tanrı tarafından seçildiğine inanırlar ve her çağda bu vekilin değiştiğini kabul ederler. Ayrıca, insanları eğitmek ve doğru yolu göstermek için belirli rehberlerin bulunduğuna inanılır.
Kitab’ ül- Cilve’nin ilk bölümünde, Melek Tâvus kendisini tüm varlıkların üzerinde bir güç olarak tanımlar ve onun isteğiyle her şeyin gerçekleştiği vurgulanır. Diğer bölümlerde ise, insanların ödüllendirileceği ve cezalandırılacağı, yaratılışın kontrolünün tamamen Melek Tâvus’un elinde olduğu belirtilir. Yezîdilikte, dışsal kutsal kitapların yanlış olduğunu, yalnızca Melek Tâvus’un vahyettiği kitabın doğru olduğuna inanılır.
Mushaf-a Reş ise, Yezîdiliğin evrenin yaratılışı ve Tanrı’nın ilk varlıkları yarattığına dair bir anlatıyı içerir. Burada, Tanrı’nın inciden bir kuş yaratması ve bu kuşun sırtına beyaz inciyi yerleştirmesi ile başlayan kozmik bir yaratılış süreci anlatılır. Melek Ta’ us’un, bu yaratılışta merkezi bir figür olduğu ve insanlığın yaratılışıyla ilgili önemli bir rol oynadığı vurgulanır.
Yezîdilik, dini yasaklar ve davranış kurallarıyla da tanınır. Örneğin, bazı yiyeceklerin haram olduğu, belirli geleneksel davranışların yasaklandığı ve insanların belirli kutsal figürlere saygı göstermesi gerektiği anlatılır. Yezîdiliğin tarihsel bağlamı da, diğer dinler ve kültürlerle yaşadığı etkileşimler, özellikle Hristiyanlık, İslam ve İran kültürleriyle ilişkileri açısından önemlidir.
Bu inanç sistemine ve geleneklere göre, doğru yolu takip edenler, Tanrı’nın favori kulları olarak kabul edilir, fakat bu yolu takip etmeyenler için cezalar söz konusudur. Yezîdilik, zamanla dışarıdan gelen eleştirilerle karşılaşmış ve farklı kültürlerle etkileşime girerek kendine özgü bir yol izlemiştir.