Sultan Bayezid’in Cesur Zekâsı: Niğbolu’ya Gizli Keşif

Sultan Bayezid, Niğbolu Savaşı öncesi düşmanın durumunu öğrenmek için aldığı cesur ve dikkatli kararlarla dikkat çeker. Niğbolu üzerine yürürken, düşman ordusunun büyüklüğünü ve kalabalıklığını öğrenmek için Evranos Bey’i gönderdi. Evranos Bey, Niğbolu çevresinde büyük bir düşman ordusuyla karşılaştı ve bunu dikkatlice raporladı. Ancak Sultan Bayezid, Evranos Bey’in raporlarından tam anlamıyla tatmin olmadı. Düşmanın sayısal gücü hakkında daha kesin bilgi edinmek için kendisi bizzat harekete geçmeye karar verdi.

Sultan Bayezid, düşmanın ne kadar kalabalık olduğunu ve durumun nasıl olduğuna dair kesin bir bilgi edinmek için hiçbir kaygı duymadan, geceyi fırsat bilerek düşman hatlarına girmeyi planladı. Düşmanın çok sayıda karakolu ve savunma hattı olmasına rağmen, padişah bir gece atına atlayıp, kimseye görünmeden hızla Niğbolu kalesine yaklaştı. Böylece düşman saflarına gizlice girmeyi başardı.

Niğbolu kalesinin dışına kadar yaklaşan Sultan Bayezid, Doğan Bey’e seslenerek ona kalenin durumunu sordu. “Bre, Doğan! Doğan!” şeklindeki haykırışı, kalede duyanları şaşkına çevirdi. Doğan Bey, sesin padişahın sesine benzediğini fark etti ancak önce buna inanmakta güçlük çekti. Daha sonra kalenin duvarından dışarıya çıkarak padişahıyla yüz yüze geldi.

Doğan Bey, padişahına kalenin durumunun iyi olduğunu, düşmanın Tuna Nehri’nden ve karadan kuşatma yapmakta olduğunu ve kalenin sağlamlığının hiç şüpheye yer bırakmadığını belirtti. Bu bilgilere dayanarak Sultan Bayezid, memnuniyetle ordugaha döndü.

Padişahın Doğan Bey ile konuşmasını düşman, öncü karakolları aracılığıyla fark etti. Fakat padişahın gizliliği o kadar iyiydi ki, düşman süvarileri bu durumu araştırmasına rağmen, padişahın kim olduğunu ya da ona nasıl ulaşılacağını bulamadılar. Böylece Sultan Bayezid, düşmanı kandırmayı ve Niğbolu’daki stratejik avantajını elde etmeyi başardı.