Sufr’îyye nedir?

Sufr’îyye, 7. yüzyılda Haricîlik akımının bir mezhebi olarak ortaya çıkan ve özellikle haricîlerin radikal gruplarından biri olan bir İslami akımdır. Bu akım, Haricîlik içinde, özellikle aşırı radikal ve şiddet yanlısı düşünceleri ile tanınır.

Sufr’îyye’nin Kökeni ve Ortaya Çıkışı:

Sufr’îyye, Haricîler içinde bir grup olarak 7. yüzyılın başlarında, özellikle Hz. Ali ile Muaviye arasındaki Sıffin Savaşı ve sonrasındaki kerbelâ olayı gibi gelişmelerin ardından şekillenmiştir. Haricîlik, başlangıçta İslam’ın saf ve katı bir şekilde yaşanmasını savunarak ortaya çıkmış, ancak zamanla bu grup içinde farklı mezhepler ve aşırı radikal görüşler de gelişmiştir. Sufr’îyye, bu radikal grup içinde yer almış ve özellikle şiddetçi ve katı tutumları ile tanınmıştır.

Sufr’îyye’nin Temel İnançları ve Özellikleri:

Sufr’îyye mezhebinin, Haricîlik akımının genel özelliklerini taşırken, onlardan bazı yönlerden farklılık gösteren belirli görüşleri vardı. Bu görüşler ve uygulamalar şunlardır:

  1. Günah işleyenlerin dinden çıkması: Sufr’îyye, büyük günah işleyenlerin dinden çıkmış sayılması gerektiğini savunmuşlardır. Haricîliğin temel inançlarından biri olan bu görüş, özellikle günah işleyenlerin öldürülmesi gerektiğini savunmuşlardır.
  2. Liderlik konusunda radikal görüşler: Eşitlik ve şura ilkelerini savunmuşlar ve sadece Kur’an ve sahih hadislere dayalı bir yönetimi savunmuşlardır. Ezarikâ gibi diğer Haricî gruplar, daha yumuşak ve ilmi bir yaklaşım benimsemişken, Sufr’îyye daha sert bir tutum sergilemiştir.
  3. Dini yaşamda katılık: Sufr’îyye mezhebi, İslam’ın temel kurallarının daha katı bir şekilde uygulanmasını savunmuşlardır. Özellikle ibadetlerde ve ahlaki kurallarda titizlik gösterirlerdi. Dini ritüellere sadık kalma ve her türlü yeniliği (bid’at) reddetme konusunda sert bir tavırları vardı.
  4. Haricîlere özgü radikal şiddet yanlısı tutum: Sufr’îyye, Haricîlik hareketinin radikal gruplarından biri olarak, İslam’ın hükümlerini kabul etmeyenlere karşı şiddet kullanmayı savunmuşlardır. İslam toplumundaki liderlik ve otoriteler konusunda da oldukça sert görüşlere sahiptiler.
  5. İslam’ın siyasî boyutuna katı yaklaşım: Sufr’îyye, aliye (Ali taraftarları) ve muaviye taraftarları gibi İslam’ın siyasî çatışmalarına oldukça katı ve sert bir şekilde yaklaşmışlardır. Bu gruplar, farklı görüşleri kabul etmez ve tartışmaların aşırıya kaçtığı durumlarda şiddetle müdahale etmeyi savunmuşlardır.

Sufr’îyye’nin Etkisi:

Sufr’îyye, Haricîlik akımının içinde kısa bir süre etkin olmuş bir grup olsa da, zamanla etkisi azalmıştır. Çünkü radikal görüşleri ve şiddet yanlısı tutumları, İslam toplumunun geniş kesimleri tarafından benimsenmemiştir. Bu akım, özellikle İslam’ın ilk dönemlerinde zayıf bir etki bırakmış, ancak zamanla diğer mezheplerin güçlenmesi ve daha hoşgörülü yaklaşımların benimsenmesiyle etkisini kaybetmiştir.

Bugün, Sufr’îyye’nin doğrudan bir devamcısı olarak kabul edilen bir akım bulunmamaktadır. Ancak, Haricîlik ve Sufr’îyye gibi akımlar, İslam’ın erken dönemlerinde radikal görüşlerin ve şiddet kullanmanın meşrulaştırılması adına önemli bir yer tutmuştur.