Presbiteryenlik nedir?

Presbiteryenlik, Hristiyanlıkta Reform hareketinin bir parçası olarak ortaya çıkan ve özellikle Cenevre Okulu‘nun etkisiyle şekillenen bir mezheptir. Bu akım, 16. yüzyılın başlarında, Martin Luther ve Jean Calvin gibi Reformcu liderlerin etkisiyle güç kazanmış ve özellikle İskoçya’da kök salmıştır. Günümüzde dünyada milyonlarca inananı bulunan Presbiteryenlik, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri, Güney Kore, Kanada ve Afrika gibi çeşitli bölgelerde güçlü bir varlığa sahiptir.

Tarihçe ve Kuruluş

Presbiteryenlik, Reform hareketinin bir yansımasıdır ve özellikle Jean Calvin’in öğretilerinden etkilenmiştir. Calvin’in, Cenevre’deki reformist çabaları, Presbiteryenlik’in teolojik temellerini atmıştır. Jean Calvin’in öğretisi, Protestan Reformu’nu şekillendiren önemli bir güç olmuştur. Ancak Presbiteryenlerin tam olarak ayrı bir mezhep olarak tanımlanması, İskoçya‘daki gelişmelerle başlar. John Knox, Calvinist düşüncelerin İskoçya’da benimsenmesinde önemli bir rol oynamıştır ve 1560’ta İskoç Reformu’nu gerçekleştirerek Presbiteryen kilisesinin temellerini atmıştır. Bu dönemde Presbiteryen adı, kilise yönetiminin presbiteryen (ya da yaşlılar) yönetimiyle ilgisi nedeniyle kullanılmaya başlanmıştır.

İnançlar ve Temel Öğretiler

Presbiteryenlik, Calvinizm olarak da bilinen inanç sistemini benimser ve bu öğretiler, belirli birkaç temel ilkeye dayanır:

  1. Tanrı’nın Mutlak Egemenliği: Presbiteryenler, Tanrı’nın her şey üzerinde mutlak egemenliğine inanırlar. Tanrı, tüm evrenin yaratıcısı ve düzenleyicisidir. İnsanların yaşamı, Tanrı’nın iradesine tamamen bağlıdır.
  2. Özde Kurtuluş ve Seçilmişlik: Presbiteryen inancında, seçilmişlik (predestinasyon) çok önemli bir yer tutar. Bu öğretiye göre, Tanrı başlangıçtan itibaren kimin kurtulacağına karar vermiştir. İnsanlar bu kararı sorgulayamazlar; kurtuluş yalnızca Tanrı’nın isteğiyle mümkündür.
  3. Kutsal Kitap’ın Otoritesi: Presbiteryenler, Kutsal Kitap’ı Tanrı’nın mutlak kelamı olarak kabul ederler ve her yönüyle Kutsal Kitap’a dayalı bir yaşamı savunurlar. İnançları, tamamen Sola Scriptura ilkesine dayanır, yani yalnızca Kutsal Kitap temel alınarak şekillendirilir.
  4. İman ve İyi İşlerin Birlikteliği: Presbiteryenlik, imanla birlikte iyi işlerin de önemli olduğunu kabul eder. Ancak bu işler, insanları kurtarmaz; yalnızca inanç ve Tanrı’nın iradesi ile kurtuluş mümkündür.
  5. Kilisenin Yönetimi: Presbiteryenler, kiliselerinin presbiteryen yönetim sistemi ile yönetilmesini savunurlar. Bu, her bir kilisenin yaşlılar (presbiteryenler) tarafından yönetildiği, büyük bir sinod (ulusal ya da bölgesel bir meclis) tarafından denetlenen bir yapıdır. Kilisenin liderleri, göreve Tanrı’nın çağrısı ile atanır.

Ritüeller ve İbadet

Presbiteryenler, Hristiyanlıkta en yaygın olan ritüelleri uygularlar, ancak bazı noktalarda farklılıklar vardır. Vaftiz ve İman İtirafı gibi temel ibadetler, tüm Presbiteryen topluluklarında büyük bir öneme sahiptir.

  • Vaftiz: Presbiteryenler, hem bebek vaftizi hem de yetişkin vaftizi uygulaması yaparlar. Vaftiz, Tanrı’nın halkına katılmak ve Hristiyan topluluğunun bir parçası olmak anlamına gelir.
  • Ekmek ve Şarap (Kutsal Komünyon): Bu ritüel, Ekmek ve Şarap‘ın paylaşılmasıyla gerçekleşir. Bu, Hristiyanlar için İsa’nın bedeninin ve kanının hatırlanması anlamına gelir.

Ayrıca, dua, şarkı ve sermon (vaaz) gibi öğeler de önemli yer tutar.

Presbiteryenlik ve Toplum

Presbiteryenler, genellikle toplumda eğitim, sosyal hizmetler ve hayır işleri konusunda oldukça aktif bir topluluktur. Presbiteryen kiliseleri, zamanla pek çok okulu, hastaneyi ve diğer sosyal hizmetleri kurmuşlardır. Bu, onların topluma olan katkılarının bir yansımasıdır.

Presbiteryenler, aynı zamanda ahlaki değerler konusunda da çok belirgin bir çizgiye sahiptirler. Adalet, eşitlik ve dini özgürlük gibi kavramlar, toplumsal hayatlarında sıkça vurgulanan önemli değerlerdir.

Presbiteryenlik ve Günümüz

Bugün, Presbiteryenlik dünya çapında güçlü bir varlığa sahiptir. ABD’de, Kuzey Kore‘de ve Afrika’nın bazı bölgelerinde önemli takipçi kitlesi bulunmaktadır. Modern Presbiteryen kiliseleri, sosyal adalet, dini özgürlük ve insan hakları gibi çağdaş değerlerle birleşen bir anlayışa sahiptirler.

Presbiteryenler, zamanla daha liberal bir yaklaşım benimsemeye başlamış ve bazı kiliselerde kadınların rahip olabilmesine izin verilmiştir. Bunun yanı sıra, toplumsal sorunlara karşı daha duyarlı bir yaklaşım benimseyerek çevrecilik, eşitlik ve yoksulluk gibi konularda da çalışmalar yapmaktadırlar.

Sonuç

Presbiteryenlik, tarihsel olarak güçlü bir teolojik temele ve toplumsal katkılara sahip bir Hristiyan mezhebidir. Jean Calvin’in öğretisinden beslenen bu mezhep, Tanrı’nın mutlak egemenliği ve seçilmişlik gibi temel inançlarla şekillenmiştir. Bugün, dünya çapında geniş bir takipçi kitlesine sahip olan Presbiteryenlik, toplumsal sorumluluk, eğitim ve hayır işleri konularında aktif bir rol oynamaktadır.