Osmanlı Parası ve Keselerinin Tarihi

Osmanlı İmparatorluğu’nda para birimi ve mali sistemin gelişimi, özellikle keseler ve akçalarla ilgili değişimlerle belirginleşmiştir. Bu yazıda, Osmanlı İmparatorluğu’nda kullanılan para birimleri ve keselerinin tarihi üzerinde durulacaktır.

Keseler ve Akçalar

Eski Osmanlı dönemlerinde, paraların değerleri ve türleri sıkça değişmişti. Başlangıçta, “kese” terimi genellikle içinde altın ve gümüş para bulunan torbalar için kullanılırdı ve miktarı da zamanla değişirdi. Özellikle Osmanlı’da kullanılan akça ve altın para birimleri, ekonomik yapıyı ve ticareti etkilemiştir.

  1. Kese Terimi:
    • Kise (Kese): Eski zamanlarda, keselerdeki para miktarı farklıydı ve zamanla bu miktarlar değişti. İlk dönemlerde, “kese” denildiğinde genellikle 30.000 akça veya 10.000 altın anlaşılırdı. Fatih Sultan Mehmed döneminde, bir kese 40 akçaya eşdeğerdi.
    • Kese İsimleri: Zamanla, değişik bölgelerde basılmış paralar için farklı kese isimleri kullanılmaya başlandı. Örneğin, Kese-i Rumi, Kese-i Divanı, Kese-i Mısri gibi isimler keseleri tanımlamak için kullanıldı. Bu keseler, genellikle altın ve gümüş paraların bulunduğu, bir tür ödeme aracıydı.
  2. Akça:
    • Akça: Osmanlı’da ilk kez Sultan Orhan Gazi zamanında basılmaya başlanan akça, Osmanlı İmparatorluğu’nun en önemli para birimiydi. O dönemde, akça, Moğol dilinden gelen “beyaz sikke” anlamına gelen bir kelimeyle tanımlanmıştır. Akça, Osmanlı’nın ilk sikkesi olup, dirhem sistemini kaldırmış ve yerini almıştır.
    • Akça Çeşitleri: Zamanla akça, farklı türlere ayrılmıştır. Sultan Orhan Gazi’nin akçaları arasında iki akçalık sikkeler bulunurken, Sultan Mehmed zamanında on akçalık sikkeler de basılmıştır. Ayrıca, Lala Yörgüç Paşa akçası gibi yerel olarak kesilen ve özel adlarla anılan akçalar da mevcuttu. Osmanlı’da kullanılan akçalar arasında sahte ve bozuk akçalar da görülmüştür. Beylerbeyi akçası, kalp akçe, kızıl akçe ve kırık akçe gibi isimler, bu tür paraları tanımlamak için kullanılmıştır.
  3. Kese Miktarlarının Değişimi:
    • Keselerin miktarı, dönemler arasında farklılık göstermekteydi. Örneğin, 1537’de 20.000 akça bir kese olarak kabul edilirken, 1660 yılında bu miktar 40.000 akçaya çıkmıştır. 1689’dan sonra ise, 50.000 akça bir kese olarak kabul edilmiştir.
    • Sonraki yıllarda, İstanbul’daki maliye hesaplamalarında genellikle beş yüz kuruşluk keseler kullanılmış ve alışverişte keseler hâlâ önemli bir yer tutmuştur. 2. Sultan Mehmed döneminde, madeni paraların basılmasıyla birlikte, altılıklar, beşlikler, ellilikler ve yüzlükler yaygın hale gelmiş ve bu paralar belirli keselerde sayılıp verilmiştir.

Sonuç ve Değişiklikler

Osmanlı İmparatorluğu’nda akça ve kese terimleri, zaman içinde ekonomik yapının değişmesiyle birlikte farklı anlamlar kazanmıştır. 1818 yılından sonra akça basılmamış ve yeni para birimleri kullanılmaya başlanmıştır. Keselerin miktarı ve türleri, maliyet hesaplamaları, ticaret ve günlük yaşamda önemli bir rol oynamış ve Osmanlı İmparatorluğu’nun para politikalarının bir yansıması olarak ekonominin temel unsurlarından biri olmuştur.