Ortodoks Mezhebi

Ortodoks Mezhebi, Yunanca’da “doğru görüş, inanç ve doğru itiraf” anlamına gelir. Hristiyanlık tarihinde, Ortodoks Kilisesi; Doğu Ortodoks, Katolik ve Apostolik Kilisesi, Doğu Kilisesi, Ortodoks Kilisesi ve Rum Ortodoks Kilisesi gibi farklı isimlerle anılmaktadır. Ortodoks Mezhebi’nin Katolik Kilisesi’nden ayrılması, 1054 yılında gerçekleşen büyük bir dini ve siyasi ayrılığa dayanır. Bu ayrılığın birkaç temel nedeni bulunmaktadır:

  1. Katolik Kilisesi’nin, müşrikler arasında dini yaymak amacıyla bazı tavizler vermesi.
  2. Roma’nın itirazına rağmen, Bizans İmparatorluğu’nun merkezi olarak İstanbul’un seçilmesi.
  3. Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından, otorite boşluğunu Papalığın doldurmaya çalışması.

Ayrıca Ortodoks Kiliseleri, bazı siyasi ve idari sebepler nedeniyle zamanla birbirlerinden ayrılmışlardır. Özellikle 1054’teki Doğu-Batı ayrılığından sonra Ortodoksluk, Bizans İmparatorluğu’nun başkenti olan İstanbul’u merkezi olarak kabul etmiştir. 1453’te İstanbul’un Osmanlılar tarafından fethedilmesinin ardından Rus Ortodoks Kilisesi, İstanbul Patrikliği’ne karşı bir bağımsızlık mücadelesi vermiştir. Rus Devrimi (1917) sonrası ise Rus Ortodoks Kilisesi, İstanbul Ortodoks Patrikliği ile olan mücadeleye son vererek, kendi patrikliği halini almıştır.

Ortodoks dünyasında dört büyük patriklik bulunur: İstanbul, İskenderiye, Antakya ve Kudüs. Diğer yerel Ortodoks kiliseleri, idari yapı açısından bu dört patrikaya bağlıdır. Ortodoks Mezhebi’nin Katolik ve diğer Hristiyan mezheplerinden ayıran bazı temel özellikler şunlardır:

  1. Patrik Otoritesi: Ortodoks Kilisesi’nde patrik, dini lider olarak kabul edilir. Katoliklerdeki papa gibi İsa’nın vekili değildir.
  2. Ruhu’l-Kuds’in Kökeni: Katoliklere göre, Ruhu’l-Kuds Baba ve Oğul’dan çıkar. Ortodokslara göre ise, Ruhu’l-Kuds Baba’dan çıkar.
  3. Papa ve Yanılmazlık: Katolik inancında papa yanılmaz kabul edilirken, Ortodokslar papa’nın yanılabileceğini kabul ederler. Papa, Ortodokslar için sadece bir dini liderdir, ilahi bir gücü yoktur.
  4. İbadet Dili: Ortodokslar, her ülkenin kendi diliyle ibadet etmesine serbestlik tanımaktadır. Bu, Katoliklerin Latince kullandığı gelenekten farklıdır.
  5. Günahlar ve Araf: Ortodokslara göre, insanlar günah işlediklerinde, Araf’ta bir süre bekletilebilirler. Katolikler ise günah çıkarma yoluyla bağışlanmayı kabul ederler.
  6. Keşişler ve Evlenme: Ortodokslarda, keşişler, piskoposlar ve patrikler evlenemezken, papazlar evlenebilir. Ancak boşanma yalnızca bazı durumlarda kabul edilir.
  7. Vaftiz ve Konfirmasyon: Ortodokslarda vaftiz sonrası hemen Konfirmasyon (kutsama) yapılmalıdır.

Ortodoks Kilisesi’nin bölünmesinin ardından, özellikle aşağıdaki kiliseler ortaya çıkmıştır:

  1. Süryani Ortodoks Kilisesi
  2. Rum Ortodoks Kilisesi
  3. Ermeni Ortodoks Kilisesi
  4. Rus Ortodoks Kilisesi

Ortodoks Mezhebi’nin doğuşu, İznik (325) ve onu takip eden altı konsilde alınan bazı kararlarla ilişkilendirilmektedir. Ortodoksluk, bu kararların ardından gelişmiş ve özellikle Arius, Nestorius gibi dini figürlerin görüşlerine karşı çıkarak kendi inanç sistemini şekillendirmiştir.

Katolik ve Ortodoks mezhepleri arasında belirgin ayrılıklar bulunur:

  1. Ruhu’l-Kuds’in Kaynağı: Katolikler, Ruhu’l-Kuds’in Baba ve Oğul’dan çıktığını kabul ederken, Ortodokslara göre Ruhu’l-Kuds Baba’dan çıkar.
  2. Papa’nın Otoritesi: Katolikler, papa’nın yanılmaz ve ilahi bir otoriteye sahip olduğunu kabul ederken, Ortodokslara göre papa yanılabilir ve sadece bir dini liderdir.
  3. İman ve İbadet: Katolikler, papadan gelen her emri kabul etmek zorundayken, Ortodokslara göre papa da insan olduğu için yanılabilir ve tartışmalara açıktır.

Sonuç olarak, Ortodoks Mezhebi, hem dini hem de idari açıdan zengin bir geçmişe sahiptir. Katoliklerden ayrılmalarının temelinde hem dini hem de siyasi faktörler bulunmaktadır. Ortodoks Mezhebi, Hristiyanlık dünyasında önemli bir yer tutmaya devam etmektedir ve inançları, gelenekleri ile kendine has bir kimlik oluşturmuştur.