Kıble Değişikliği ve Bera b. Ma’rur’un Hikayesi

Hz. Muhammed (s.a.s), Hicret’in 16. ya da 17. ayında namazlarını Mescid-i Aksa’ya yönelerek kılmaya devam etti. Ancak, gönlünde her zaman Kâbe’ye yönelmeyi arzu ederdi. Bunun için dua eder, kibleneğin değiştirilmesini beklerdi. Bir gün, Allah’tan gelen ilahi emirle, bu dileği gerçekleşti ve kible Mescid-i Haram’a, yani Kâbe’ye doğru döndü.

Mekke’ye Yolculuk ve Bera b. Ma’rur’un Kararı
Medine’den yola çıkan yaklaşık 500 kişilik bir kafile, çoğunlukla putperestti, ancak aralarındaki 70 kadar müslüman, İslam’a iman etmişti. Bu kafile, Peygamber Efendimiz’e (s.a.s) bağlılıklarını yinelemek amacıyla Mekke’ye gitmekteydi. Akabe Biatı’nda iman eden Medineliler, kavimlerinin hidayetine vesile olmak için çok gayret gösteriyorlardı. Bunlardan biri de Mus’ab b. Umeyr’di, o, gece gündüz demeden insanlara İslam’ı anlatıyordu.

Bir gün Bera b. Ma‘rur, kafiledeki arkadaşlarına şu düşüncesini açtı:

  • “Benim bir kararım var. Kâbe’ye yönelerek namaz kılmak istiyorum. Siz ne dersiniz?”

Arkadaşları, Peygamber Efendimizin namazlarını Mescid-i Aksa’ya yönelerek kıldığını söyleyerek buna karşı çıktılar. Fakat Bera, yine de Kâbe’ye yönelerek namazını kılmaya karar verdi.
Yolculuk boyunca, kafile namazlarını Mescid-i Aksa’ya yönelerek kılarken, Bera b. Ma’rur Kâbe’ye yönelerek namazını kıldı. Mekke’ye vardığında ise, doğru mu yaptığını sorgulamaya başladı. Hemen yegeni Ka’b b. Malik’e durumu açtı. Ka’b, birlikte Peygamber Efendimiz’e (s.a.s) gidip yaptığı davranışın doğruluğunu soracaklardı.

Peygamberle Buluşma ve Cevap
Mekke’ye vardıklarında, Peygamber Efendimiz’i tanımıyorlardı. Fakat, Abbas b. Abdülmuttalib’i tanıyorlardı ve ondan peygamberin yerini öğrendiler. Rasulullah (s.a.s), amcası Abbas’la birlikte Kâbe yakınında oturuyordu. Selam verip oturduklarında, Efendimiz (s.a.s) amcasına, “Bu iki adamı tanıyor musun?” diye sordu.
Abbas, “Evet, biri Bera b. Ma’rur, kavminin ileri gelenlerinden, diğeri ise Ka’b b. Malik,” diye cevap verdi.

Bera, Peygamber Efendimiz’e başını eğerek şunları söyledi:

  • “Ey Allah’ın Resulü! Ben bu yolculuğa çıktım ve Allah beni İslam’a hidayet etti. Ancak, Kâbe’ye yönelerek namaz kılmayı düşündüm. Arkadaşlarım ise bana uymadı. Şimdi içimde bir kuşku var, doğru mu yaptım?”

Efendimiz (s.a.s) ona şöyle cevap verdi:

  • “Bir kiblen (Mescid-i Aksa) vardı. Ona sabretseydin ya!”

Bera, bu cevabı duyunca, arkadaşlarıyla birlikte artık Mescid-i Aksa’ya değil, Kâbe’ye yönelerek namaz kılmaya başladı.

İkinci Akabe Biatı ve Bera’nın Vefatı
Bera b. Ma‘rur, daha sonra Medinelilerden seçilen on iki kişiden biri oldu ve ikinci Akabe Biatı’nda yer aldı. Ancak, kısa süre sonra, Peygamber Efendimizin hicretinden bir ay önce vefat etti. Ölümünden önce, malının üçte birini Peygamber Efendimiz’e vermeyi vasiyet etmişti. Bir diğer vasiyeti ise, yüzünün Kâbe’ye dönük olarak defnedilmesiydi ve bu şekilde defnedildi.

Kıble Değişikliği ve “Mescidü’l-Kibleteyn”
Bir gün, Peygamber Efendimiz (s.a.s), Bera b. Ma’rur’un mahallesinde bulunuyordu ve oradaki Benî Seleme Mescidi’nde namaz kıldırdı. İlk iki rekâtı Mescid-i Aksa’ya yönelerek kıldı. Tam bu esnada, Yüce Allah’tan gelen ilahi emirle, kible değiştirildi ve Kâbe’ye yönelme emri verildi.
“Biz senin yüzünün göğe doğru döndüğünü görüyoruz. Şimdi seni memnun olacağın bir kibleye döndürüyoruz. Artık yüzünü Mescid-i Haram’a çevir. Nerede olursanız olun, yüzünüzü o tarafa çevirin.” (Bakara, 144)

Peygamber Efendimiz, namazının son iki rekâtını Kâbe’ye yönelerek kıldı. Bu olay kısa sürede yayıldı ve o günden sonra Kâbe, Müslümanların kiblesi oldu. Benî Seleme Mescidi ise, bu önemli olayın şahitliğini yaptığı için “Mescidü’l-Kibleteyn” yani iki kibleli mescid olarak anıldı.

Kible Nedir?
Kible, bir Müslümanın namaz kılarken yönelmesi gereken istikamettir. İslam’da, kible olarak belirlenen yön Kâbe’dir.

Bir yanıt yazın 0

Your email address will not be published. Required fields are marked *