I. İzzeddin Mesud kimdir?

Sultan Mesud’un tahta çıkmasının ardından Bizans İmparatorluğu’nda da bir taht değişikliği yaşandı ve Ioannes imparator olarak taç giydi (1118-1143). Bu değişiklikler, daha önce Sahinsah ve Alexios arasında imzalanan anlaşma ile kısa bir süreliğine durdurulan savaşların yeniden başlamasına yol açtı. Sonuç olarak, Denizli ve Uluborlu Bizans kuvvetleri tarafından geri alındı.

I. Kılıç Arslan’ın ölümünün ardından oğulları arasında taht kavgası başladı ve bu durum Danışmendlilerin güç kazanmasına yol açtı. Sultan Mesud’un kayınpederi, aynı zamanda Selçuklu tahtına çıkmasında önemli rol oynayan Danışmendli Emir Gazi, 1124 yılında Artuklu Belek Gazi’nin ölümünden sonra Malatya’ya saldırdı. Bir ay süren kuşatma sonuçsuz kaldı ve Emir Gazi, oğlu Muhammed’i burada bırakıp ayrıldı. Malatya, 6 ay süren ikinci bir kuşatma sonunda açlık nedeniyle halkın büyük zorluklar çekmesine yol açtı. Ayşe Hatun ve Kılıç Arslan’ın oğlu Tugrul Arslan, 1124’te Nisar Kalesi’ne çekilerek şehri Danışmendler’e teslim etti. Böylece Malatya yeniden Danışmendlilerin hakimiyetine girdi.

Sultan Mesud’un Malatya’yı kayınpederi Emir Gazi’ye teslim etmesi, kardeşi Arab’ı kızdırdı ve 1126’da Sultan Mesud, Bizans İmparatoru’na sığındı. Bu dönemde Bizans İmparatoru Ioannes, Sultan Mesud’a yardım ederken Kastamonu’yu da kuşatarak bir çok esirle geri döndü. Sultan Mesud, kayınpederiyle birleşerek Melik Arab üzerine yürüdü ve onu Ermeniler’in Çukurova’daki prensi Thoros’a sığınmaya zorladı. Sonrasında Türk ve Ermeni güçleriyle Emir Gazi’nin oğlu Muhammed pusuya düşürülüp esir alındı.

Kardeşler arasındaki mücadelede Danışmendliler galip geldi. Sultan Mesud tahtını kayınpederi sayesinde korurken, Emir Gazi de Malatya’dan Sakarya’ya kadar olan bölgelerde hâkimiyet kurarak Anadolu’nun en güçlü devleti haline geldi. 1129’da Karadeniz kıyılarını ele geçiren Danışmendliler, 1130’da Çukurova’da Haçlıları yenip Bohemund’u öldürdüler.

Sultan Mesud ise Batı Anadolu’da fetihlere başladı. 1134’te Emir Gazi’nin ölümünün ardından, Sultan Mesud, Bizans İmparatoru Ioannes’le ittifak yaparak, 1137’de Mersin ve Adana’yı işgal eden Bizans kuvvetlerine karşı koydu. Ancak Bizans İmparatoru’nun 1142’deki seferi sona erdiğinde, imparator Toros Dağları’nda bir av partisinde yaralandı ve öldü.

1143’te Danışmendli Melik Muhammed’in ölümünün ardından başlayan taht kavgaları, Selçuklu Devleti’nin yeniden güçlenmesine yol açtı. Sultan Mesud, Danışmendli taht kavgalarından faydalanarak Zünnûn’un tarafını tutarak, Sivas ve Malatya üzerine yürüdü. Ancak, Malatya kuşatmasından bir sonuç alamadan ayrıldı.

Sultan Mesud, Selçuklu topraklarını hızla genişletti, ancak Bizans İmparatoru Manuel Komnenos 1145’te Ermeni ve Haçlılarla ittifak yaparak seferlere başladı. 1146’da Menderes vadisini Selçuklulardan geri aldı ve Akşehir’de bir Selçuklu ordusunu yendi. Ancak, Sultan Mesud 1147’de Haçlıların İznik üzerinden yapılan seferini büyük bir zaferle püskürttü. Sultan, Haçlıları Eskişehir yakınlarında bozguna uğratarak ağır kayıplar verdirdi.

Fransa Kralı VII. Louis İstanbul’a geldiğinde, yanlış bilgi verildi ve Alman İmparatoru Konrad’ın Konya’ya girdiği söylendi. Ancak, Fransa Kralı doğruyu öğrenince aynı yolu takip etmekten çekindi ve büyük kayıplarla Antalya’ya ulaştı. Haçlılar, Antalya’dan gemilerle Suriye’ye yöneldi.

Sultan Mesud, Bizanslıları ve Haçlıları Anadolu’dan kovduktan sonra, Atabey Nureddin Mahmud ve Artuklu Beyleri ile Suriye’deki Haçlılara karşı büyük bir darbe vurmak için hazırlıklara başladı. 1149’da Joscelin’i mağlup etti ve 1150’de Haçlıların elindeki şehirleri ele geçirdi. Ancak Joscelin sonunda Selçuklulara tabi olmayı kabul etti.

1153’te Ermeni prensi Thoros, Çukurova’ya girerek Tarsus, Adana, Manisa ve Anazarba’yı ele geçirdi. Sultan Mesud, Bizans İmparatoru ile anlaşarak Ermenilere karşı harekete geçti ancak bir sonuç elde edemedi. Ertesi yıl tekrar Çukurova’ya giden Sultan, veba salgını yüzünden büyük kayıplar vererek geri dönmek zorunda kaldı ve 1155 yılında vefat etti.

Sultan Mesud, ülkesini oğlu Kılıç Arslan’a devrederek, diğer oğullarının ona tabi olmalarını istemiştir. Kayseri, damadı Zünnûn’a; Sivas ve Amasya ise diğer damadı Yagibasan’a verilmiştir.

Sultan Mesud, ilk para bastıran Selçuklu Sultanı olarak, aynı zamanda akıllı, adaletli bir hükümdardı. Bilim insanlarını desteklemiş ve Amasya yakınlarında bir şehir inşa ettirerek orada medrese ve camiler yaptırmıştır. Ayrıca halkı için içme suyu temin etmiş ve birçok sosyal hizmet gerçekleştirmiştir. Bu şehir, bugün harabe halinde bulunan Simre adıyla anılmaktadır.

Bir yanıt yazın 0

Your email address will not be published. Required fields are marked *