Garânîk Olayı

Hz. Peygamber’in Mekke döneminde, müslümanların Habesistan’a hicret etmelerinin ardından tekrar Mekke’ye dönmelerine sebep olarak gösterilen Garânîk olayı, aslında İslâm düşmanlarının uydurduğu ve akîdeleri sarsmayı amaçlayan bir rivayettir. Bu rivayet, ilk dönem İslâm âlimlerinin bazen rivayetleri tenkid etmeden aktarma yöntemi yüzünden, uydurma olmasına rağmen bazı İslâm tarihi ve tefsir kaynaklarında yer almıştır. Ancak yapılan derinlemesine araştırmalar, bu rivayetin tamamen asılsız olduğunu ortaya koymuştur.

Garânîk olayına dair anlatımlar, farklı kaynaklarda çeşitli şekillerde aktarılmakla birlikte, temel olarak şu şekilde bir hikâye ile karşımıza çıkmaktadır: Mekke’de müslümanlar yoğun zulme uğrayıp Habesistan’a göç ettikleri bir dönemde, Hz. Peygamber, müşriklerle bir barış yolu aramaktadır. Bir gün Necm Suresi’ni okurken, Şeytan’ın etkisiyle, Hz. Peygamber’in farkında olmadan, “Bunlar yüce kuğu kuşlarıdır ve şefaatleri umulur” şeklinde bir cümle okuduğu iddia edilmiştir. Müşrikler, bu sözler üzerine sevindiklerini belirtip secdeye kapanmışlardır. Ancak sonradan Cebrail (a.s.), bu hatayı Hz. Peygamber’e bildirip yeni inen ayetle bu sözlerin geçersiz olduğunu ilan etmiştir.

Bazı yazarlar, bu olayın aslında Hz. Peygamber’in bir hatasından kaynaklanmadığını, bu cümlenin bir müşrik tarafından söylenmiş olabileceğini savunmuşlardır. Hatta bu rivayet, müşriklerin daha önce kullandıkları bir yemin cümlesi olarak da yorumlanmaktadır. Ancak yapılan tahkikler, bu rivayetin kesinlikle asılsız olduğunu göstermektedir. Çünkü İslâm’ın temel inançları gereği, Kur’an’ın, şeytani etkilere karşı Allah’ın koruması altında olduğu bilinen bir gerçektir. Hz. Peygamber’in, yıllarca mücadele ettiği tevhid akidesine zıt bir ifadeyi bilinçli bir şekilde söylemesi ya da başkalarının böyle bir sözü fark etmeden söylemesi mümkün değildir.

Garânîk rivayetini ilk kez aktaran kişi, 3. yüzyılın başlarında vefat eden İbnü’l-Kelbî’dir. Onun nakillerinden sonra, Vâkidî, İbn Sa’d, Taberî gibi bazı tarihçiler bu rivayeti alıp aktarmışlardır. Ancak İbnü’l-Kelbî, güvenilirliği sorgulanan bir şahsiyet olarak tanınmaktadır. Ayrıca, Garânîk kelimesinin geçtiği cümlenin farklı şekillerde aktarılması, rivayetin uydurma olduğuna işaret etmektedir.

Gerçek sebep, müslümanların Habesistan’a göç etmelerinin ardından, Hz. Hamza ve Hz. Ömer gibi önemli şahsiyetlerin İslâm’a girmeleriyle Mekke müşriklerinin bir süre için eziyetlerini hafifletmeleridir. Ayrıca, Habesistan’daki karışıklıklar da müslümanları Mekke’ye geri dönmeye teşvik etmiştir.

Sonuç olarak, Garânîk rivayeti tamamen uydurmadır. Bu rivayet, İslâm düşmanlarının, özellikle erken dönemlerde, İslâm’a karşı propaganda amacıyla uydurduğu bir iftiradır. Bu tür rivayetlerin, İslâm’a ve Hz. Peygamber’in kişiliğine zarar vermek amacıyla ortaya çıktığı anlaşılmaktadır.

Bir yanıt yazın 0

Your email address will not be published. Required fields are marked *