Ertuğrul Gazi’nin Hayatı
Ertuğrul Gazi (1188 – 1281), Osmanlı Devleti’nin kurucusu olan Osman Gazi‘nin babası ve Osmanlı Beyliği’nin temellerini atan önemli bir liderdir. Osmanlılar’ın en uzun süren hükümdarlık dönemi de Ertuğrul Gazi’nin hükümdarlık süresine aittir. Ertuğrul Bey, Uç beyliği yaparak Osmanlı topraklarının ilk adımlarını atmıştır.
Aile Hayatı ve Soyu
Ertuğrul Gazi’nin babası Gündüz Alp, annesi ise Hayme Ana (Haymana)dır. Ailesinin bir kısmı Ahlat’ta, diğer bir kısmı ise Malazgirt Meydan Muharebesi‘nden sonra Kayı Boyu’nun yerleştiği Karacadağ bölgesinde yerleşmiştir. Ertuğrul Bey, babasının ölümünden sonra onun yerine geçmiştir. Ayrıca, Ertuğrul Gazi’nin Oğuz Türkleri’nin Kayı Boyu’na mensup olduğu bilinmektedir. Bu, Osmanlı Devleti’nin kurucularının kökenini önemli bir şekilde belirler.
Askeri Başarıları ve Selçuklu İmparatorluğu ile İlişkiler
Ertuğrul Bey, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’ın yanında, Yassıçemen Meydan Muharebesi‘nde Bizans’a karşı büyük başarılar elde etmiştir. Bu zaferden sonra, Sultan Alaaddin Keykubat, Ertuğrul Bey’e Bizans sınırında 1000 kilometrekarelik bir toprak verilmiş ve bu toprakların savunulması ve ileriye taşınması görevi verilmiştir. Ertuğrul Gazi’nin bu görevle Bizans’a karşı elde ettiği fetihlerle, Selçuklu Devleti’ne olan bağlılığını sürdürdüğü ve aynı zamanda kendi beylik topraklarını genişlettiği anlaşılmaktadır.
Söğüt ve Domaniç’in Fethi
Ertuğrul Bey, 13. yüzyıl ortalarında Ankara’nın batısında göç ederek Söğüt ve Domaniç’i fethetmiş ve Kayı Boyu’nu burada yerleştirmiştir. Bu yerleşim yerleri, Osmanlı Devleti’nin kuruluşunun ilk adımlarıdır. Söğüt Kasabası’nı fethettikten sonra beylik merkezi olarak Söğüt‘ü seçmiş ve burada devletin temellerini atmıştır. Ertuğrul Gazi’nin bu topraklarda, özellikle Bizans topraklarında kazandığı zaferlerle topraklarını 4.800 kilometrekareye çıkardığı bilinmektedir.
Ertuğrul Bey’in Devlet Kuruluşundaki Rolü
Ertuğrul Gazi, Osmanlı Devleti’nin temellerini atan önemli bir şahsiyet olup, Oğuzlar’ın Kayı Boyu’nun lideri olarak devletin kuruluşunu sağlamıştır. Ancak, Selçuklu Devleti’nin uç beylerinden biri olarak da görev yapmış, Çoban Oğulları’na bağlı olarak Selçuklu sınırlarında görevini yerine getirmiştir. Oğlu Osman Gazi 1300’lerin başında büyük bir uç beyliği yaparak doğrudan Selçuklu Sultanı’na bağlanmış ve böylece Osmanlı Devleti’nin temellerini güçlendirmiştir.
Ertuğrul Gazi, oğlu Osman Gazi’ye yaptığı vasiyetle, devletin idari yapısını oluşturmuş ve altı asır boyunca varlık gösterecek bir devletin temellerini atmıştır. Bu vasiyet, Osmanlı Devleti’nin idarecilik ruhunun temellerini atmış ve devletin sürdürülebilirliğini sağlamıştır.
Ölümü ve Sonraki Etkileri
Ertuğrul Gazi’nin ölüm tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, tarihçiler 1281 ile 1288 yılları arasında, 90 yaşını geçtiği ve Söğüt’te vefat ettiği konusunda görüş birliği içindedir. Ölümünden sonra, Osmanlı Devleti’nin temellerini attığı yer olan Söğüt’te türbesi yapılmıştır. Bugün, Bilecik il sınırları içinde yer alan Söğüt ilçesi, Ertuğrul Gazi’nin anıldığı ve Osmanlı’nın kuruluş sürecinin hatırlatıldığı önemli bir bölgedir.
Söğüt’teki Anma Törenleri
Söğüt ilçesinde her yıl Ertuğrul Gazi’yi anma törenleri düzenlenmektedir. Bu törenlerde, Ertuğrul Gazi’nin Osmanlı’nın temellerini attığına dair tarihsel anlam vurgulanır. Orhan Saik Gökyay‘ın tespitine göre, Dede Korkut Kitabı‘nın önsözünde şu ifadeler yer almaktadır:
“Korkut ata ayıttı, ahir zamanda hanlık gerü Kayı’ya dege, kimesne ellerinden almaya, ahir zaman olup kıyamet kopunca. Bu dedüğü Osman neslidir, işte sürülü gidiyorlar.”
Sonuç
Ertuğrul Gazi, sadece Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin babası olmakla kalmamış, aynı zamanda devletin kurumsal yapısının ve idari ruhunun temellerini atmış, güçlü bir askeri lider olarak hem Selçuklu Devleti hem de Bizans’a karşı önemli zaferler kazanmıştır. Oğlu Osman Gazi‘ye yaptığı vasiyetle, Osmanlı İmparatorluğu’nun bir dünya devleti haline gelmesine zemin hazırlamıştır. Ertuğrul Gazi’nin Söğüt’teki türbesi, hem Osmanlı İmparatorluğu’nun başlangıcını hem de Türk-İslam tarihinde önemli bir dönüm noktasını simgelemektedir.