Duyarlı Bir Yürek: Sütçü İmam
Bugün yaşadığımız zorluklar, hepimizin hayatında derin izler bırakıyor. Artan baskılar ve dayatmalar, adeta güneşin altında daha belirgin hale geliyor. Bu koşullarda bizler, geçmişin izini sürerek tarihten ilham alıyor ve daha kararlı bir duruş sergilemenin yollarını arıyoruz.
Başörtüsü meselesi, son yıllarda gündemden düşmeyen ve büyük tartışmalara yol açan bir konu. Bu yasaklamalar ve hakaretler, bizlere ister istemez Maraş’ı ve Sütçü İmam’ı hatırlatıyor. Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu’nun mümin halkı, işgalcilere karşı eşi görülmemiş bir direniş destanı yazmıştır. Geçmişte atalarımız, batılı işgal güçleriyle mücadele ederken; bugün de bizler, kökleri dışarıda olan, milletimizin değerlerini hedef alan zihniyetlere karşı direnmek zorundayız.
Peki, Maraş denildiğinde akla gelen o meşhur Sütçü İmam olayı nedir?
I. Dünya Savaşı’nın ardından Osmanlı toprakları itilaf devletleri arasında paylaşıldı. Maraş ve çevresini işgal eden Fransızlar, bölgedeki Ermeni ayrılıkçılarla birlikte halkı huzursuz etmeye başladılar. Geçmişte Ermenilerin doğu illerimizde gerçekleştirdiği katliamlar, henüz hafızalardan silinmemişti. Maraş’ta da Fransız işgaliyle birlikte Ermeni milislerin saldırıları arttı. Çarşıda dolaşarak halkı kışkırtan silahlı gruplar, karşı gelenlere şiddet uyguluyordu.
Bu gerginliklerin en sembolik noktası ise Sütçü İmam olayıydı. Sütçü İmam, bilgisi ve ahlakıyla çevresinde saygı gören bir insandı. Olay, Uzunoluk Mahallesi’nde bir sabah vaktinde patlak verdi. Hamamdan çıkan kadınlara tacizde bulunan birkaç Ermeni, kadınların çarşaflarına saldırmaya kalkıştı. Halk bu duruma müdahale etmeye çalışınca silah kullanarak iki kişiyi yaraladılar. İşte tam bu sırada oradan geçen Sütçü İmam, belindeki silahı çekerek Ermenilerden birini öldürdü ve hızla bölgeden uzaklaştı.
Bu olay, Fransız ve Ermeni güçlerinin baskısını artırsa da Maraş halkının ve Anadolu insanının direniş ruhunu ateşledi. Düşmana teslim olmayan halk, namusuna ve inancına el uzatanlara gereken cevabı vereceğini göstermişti. Nitekim kısa süre sonra Fransız işgal komutanı, Ermeni askerlerini geri çekip yerlerine Tunuslu Müslüman askerleri getireceğini duyurmak zorunda kaldı.
Sütçü İmam, haksızlık karşısında susmayan, cesur bir birey olarak bizim için bir semboldür. Tarihimizde onun gibi nice şahsiyetler, gerektiğinde taviz vermeden duruş sergilemiştir. İskilipli Atıf Hoca’nın şapka zulmüne karşı duruşu, Said Nursi’nin sarığını çıkarmayı reddetmesi, geçmişten günümüze direnmenin ve inanç uğruna fedakarlık yapmanın örneklerindendir.
Tarih bize, zulüm ve dayatma karşısında sessiz kalmamayı, temel hak ve özgürlüklerimiz için mücadele etmeyi öğretir. Bugün tavizlerin ve kaçışların yaygınlaştığı bir dönemde, yüzümüzü geçmişe dönerek Sütçü İmam gibi şahsiyetlerin kararlı duruşlarından ilham almalıyız. Onların cesur adımları, bize yalnızca bir tarih dersi değil; aynı zamanda bir yaşam rehberi sunar.