Cengiz Han: Tarihin Eli Kanlı Cihangirlerinden Biri

Cengiz Han, tarihin en büyük cihangirlerinden biri olmasının yanı sıra, aynı zamanda en zalim hükümdarlardan biri olarak da tanınır. Moğol kabilelerinden birine mensup olan bu ünlü liderin asıl adı Temuçin’dir. Hicri 549/Miladi 1155 yılında Moğolistan’da dünyaya gelen Temuçin, küçük bir kabilenin lideri olarak başladığı siyasi kariyerinde, kısa sürede diğer kabilelerle anlaşmalar ve savaşlar yoluyla güç kazandı. Çin’deki siyasi dağınıklığı fırsat bilerek topraklarını genişletti.

Hakanlığa Yükselişi ve Karakurum’da Tahta Çıkışı

Hicri 599/Miladi 1203 yılında, Moğolistan ve Tataristan’daki tüm hanlar tarafından “Hakan” unvanı verilerek tanındı ve Karakurum’da tahta çıktı. Bu unvanla birlikte, köylü kabilelerden dev bir askerî topluluk, hatta bir yağmacılar birliği oluşturdu. Bu birlik ile cihangirlik seferlerine başladı.

Doğu’dan Batı’ya Fetihler

İlk olarak, Doğu Türkistan olarak bilinen Hatay bölgesini, ardından Çin’in kuzeyini ve Pekin’i ele geçirdi. Daha sonra Kore’ye yönelerek burayı da hakimiyeti altına aldı. Gücünü artırdıktan sonra Hicri 616/Miladi 1220 yılında Harzemşahlar Devleti’ne savaş ilan etti. Maveraünnehir, Horasan, Buhara, Semerkand, Belh ve Herat gibi İslam dünyasının en önemli kültür ve medeniyet merkezlerini ele geçirip yerle bir etti.

Cengiz Han’ın seferleri kuzeybatıya doğru devam etti. Kıpçak bozkırlarından Kafkasya’ya, Rusya’nın güneyine kadar uzanan fetihleri, Anadolu’ya kadar sarkarak Çin Denizi’nden Karadeniz’e kadar geniş bir imparatorluk kurmasını sağladı.

Kanlı Bir Miras

Cengiz Han, günahsız insanların, kadınların ve çocukların kanını dökmekten zevk alan bir liderdi. Askerleri de eğlence amacıyla insan kanı dökmekte çekinmiyordu. Bu zulüm dolu yönetimi, İslam medeniyetine ve insanlığa büyük zararlar verdi. 621/1224 yılında Karakurum’a çekilen Cengiz Han, Hicri 624/Miladi 1227’de öldü.

Cengiz Han, yalnızca fetihleriyle değil, kan dökücülüğü ve ardında bıraktığı yıkım dolu mirasıyla da tarih sahnesinde kalıcı bir iz bırakmıştır.