Cahiliyye Dönemi ve Ebrehe

Cahiliyye, insan iradesinin ötesindeki güçlere dayalı bir sistemin adıdır. Bu sistem, insanları, toplumları ve bireyleri, insanın kendisine ve topluma köle yapacak şekilde yönlendiren bir yapıyı benimser. Cahiliyye toplumu, Allah’a ibadet etmeyi terk ederek, farklı isimlerle anılan beşeri sistemlere ve prensiplere tabi olur. Bu sistem, halkı kavimlere, ırklara ayırarak, tarihî bilinçten uzaklaştırır. Dil farklarıyla ümmet bilincini yok etmeye çalışan her türlü despotizm, Cahiliyyenin bir tezahürüdür. Kısacası, Cahiliyye, Allah’ın hükmünden başka bir hüküm arayan ve buna rıza gösterenlerin oluşturduğu sistemdir.

Ebrehe’nin Kulleys Kilisesi İnşası ve Kabe’yi Yıkma Çabası

Ebrehe, Yemen valisi olarak Habes Necasi’nin yerine geçmişti. Halkın, Hac için Mekke’ye gitmeye hazırlandığını görünce, “Halk nereye gidiyor?” diye sordu. Kendisine “Mekke’deki Beyt-i Haram’a gitmek için yola çıkıyorlar!” dediler. Ebrehe, “O Beyt, niçin yapılmıştır?” diye sordu. “Taştan yapılmıştır” dediler. “Üzerine ne örtülmüştür?” diye sordu. “Vasail kumaşıyla örtülmüştür” dediler. Ebrehe, “Mesih üzerine yemin ederim ki, ben size ondan daha iyisini yapacağım!” diyerek, San’a’da büyük bir kilise inşa etmeye karar verdi. Bu amaçla, Kayser’e yazıp yardım talep etti. Kayser, ona mermer ve mozaik gönderdi. Ebrehe, Matarib’deki eski saraylardan taş ve mermerleri de San’a’ya taşıttı.

Ebrehe, inşaatı çok sıkı denetledi; işçiler güneş doğmadan iş başı yapmazlarsa, elleri kesiliyordu. Bir gün bir işçi, güneş doğmadan önce işine başlamada geç kaldı. Cezadan bağışlanması için annesini de yanına alarak Ebrehe’ye götürdü. Ebrehe, kadının yalvarışına rağmen, “Ben yalancı çıkamam!” diyerek işçinin elinin kesilmesini emretti. O sırada kadının söylediği, “Bugün senin ama yarın başkası olacak” sözleri, Ebrehe’yi düşündürdü. Kadın, “Bu krallık senden başkasına da geçebilir mi?” sorusuna, “Evet!” yanıtını verdi.

Ebrehe, Kulleys Kilisesi’nin kapısını altınla kaplattı, üzerine büyük bir yakut yerleştirdi. Kilisenin içi ise büyük bir ihtişama sahipti; duvarları mermer, tavanları altın ve gümüşle süslenmişti. Kilise, halkın hac için ziyaret ettiği bir mekân haline gelmişti. Ancak, Araplar bu durumu hoş karşılamadılar. Bir bedevi, kiliseye pisledi, bazı kabileler de içerisine pislik attı. Ebrehe, Arapların bu hareketlerinden öfkelendi ve Kabe’yi yıkmak için Necasi’den yardım talep etti. Necasi, Ebrehe’ye, o dönemin en büyük fili olan Mahmud’u ve bir ordu gönderdi.

Ebrehe, bu orduyla birlikte, Kabe’yi yıkmaya karar verdi ve yola çıktı.

Bir yanıt yazın 0

Your email address will not be published. Required fields are marked *