Altıncı Haçlı Seferi: II. Friedrich ve Kudüs’ün Teslimi

Seferin Başlangıcı ve Amacın Belirlenmesi:

Altıncı Haçlı Seferi, önceki haçlı seferlerinden farklı bir karaktere sahipti. Bu seferin amacı, Kudüs’ü yeniden ele geçirerek Haçlı Krallığını kurmaktı, ancak diğer seferlerden ayıran en önemli özellik, seferin liderinin, Kutsal Roma Germen İmparatoru II. Friedrich olmasıydı. Papa III. Honorius, II. Friedrich’i Kudüs’ü ele geçirip burada Krallık tacını giymeye teşvik etti. Ancak, bu seferin tarihi, çok büyük bir engelle karşılaştı.

Hastalık ve Papa ile İlişkiler:

Sefere çıkılmaya başlandığında, 1227’de bir salgın hastalık sebebiyle II. Friedrich sefere çıkmaktan vazgeçti ve geri dönmek zorunda kaldı. Bu gelişme, Papa IX. Gregorius’u oldukça rahatsız etti ve onu aforoz etti. Papa’nın bu tavrı, II. Friedrich’i daha da zor duruma soktu. Ancak, İmparator, papalığın engellemesine karşılık, papalık yetkilerini ve kararlarını hiçe sayarak, papadan bağımsız bir şekilde kendi başına Mısır’a hareket etmeye karar verdi.

Eyyûbîlerle Anlaşma ve Kudüs’ün Teslimi:

Sefer, Eyyûbî hükümdarı el-Melikü’l-Kâmil ile yapılan görüşmelerin ardından, beklenmedik bir şekilde barış anlaşmasıyla sonuçlandı. Eyyûbîler, dahili mücadeleler ve iç karışıklıklar nedeniyle Haçlılar’a ciddi bir karşı koyma gücü gösteremediler. II. Friedrich, el-Melikü’l-Kâmil ile anlaşarak Kudüs, Nâsıra ve Beytüllahm‘ı Haçlılara teslim etti (1229).

İslam Dünyasında Tepkiler ve Eleştiriler:

El-Melikü’l-Kâmil’in Haçlılara Kudüs’ü teslim etmesi, İslam dünyasında büyük bir tepkiye yol açtı. Salâhaddin-i Eyyûbî’nin kanla fethettiği Kudüs’ün Haçlılara teslim edilmesi, büyük bir ihanet olarak görüldü ve İslam alemi büyük bir üzüntüye boğuldu. El-Melikü’l-Kâmil’in bu tavrı, İslam dünyasında derin bir moral bozukluğuna ve eleştirilere neden oldu.

Kudüs’ün Yeniden Müslümanlara Katılması:

Altıncı Haçlı Seferi’nin sonunda Kudüs, Nâsıra ve Beytüllahm Haçlılara teslim edilse de, bu durum kalıcı olmadı. 1246’da, el-Melikü’s-Salih döneminde Kudüs, yeniden Müslümanlar’ın eline geçti ve Haçlıların hakimiyeti sona erdi. Bu olay, İslam dünyasında büyük bir zafer olarak kutlandı ve Kudüs’ün yeniden Müslümanlara kazandırılması, uzun süredir süren Haçlı hakimiyetine karşı önemli bir kırılma noktası oldu.

Sonuç ve Değerlendirme:

Altıncı Haçlı Seferi, dini hedeflerin ötesinde, papanın ve II. Friedrich’in çıkarları doğrultusunda şekillenen bir süreçti. El-Melikü’l-Kâmil‘in Haçlılarla anlaşarak Kudüs’ü teslim etmesi, hem İslam dünyasında büyük bir hayal kırıklığına yol açtı, hem de Haçlılar için belirli bir zafer sağladı. Ancak bu zaferin kalıcılığı uzun sürmedi ve Kudüs, 1246 yılında tekrar Müslümanların eline geçti. Bu durum, Haçlı seferlerinin geçici ve belirsiz başarılar olduğunu, uzun vadede ise İslam dünyasının galip geldiğini gösterdi.