Adak (Nezir) nedir?
Adak, bir kimsenin Allah’a ibâdet maksadıyla mükellef olmadığı bir işi yapmayı kendi iradesiyle kararlaştırması ve bu ameli yerine getirmek için Allah’a söz vermesidir. İslam’da adak, genellikle Allah’ın rızasını kazanmak amacıyla yapılan bir ibadet şeklidir, ancak dünyevi maksatlarla yapılan adaklar geçerli sayılmaz. Adak ile ilgili önemli noktalar şunlardır:
1. Allah Rızası İçin Yapılan Adaklar
- Adak, sadece Allah rızası için yapılmalıdır. Bir kişi, bir işinin gerçekleşmesi için Allah’a adak adadığında, bunu yalnızca Allah’ın rızasını kazanmak için yapmalıdır.
- Örneğin, sırf Allah rızası için oruç tutmak, sadaka vermek veya Kur’an okumak gibi adaklar sevap kazandırır.
- Dünyevi maksatlarla yapılan adaklar, yani “Şu işim olursa şu kadar oruç tutacağım” veya “Bu konuda başarı elde ederse, şu kadar sadaka vereceğim” gibi adaklar geçerli değildir. Çünkü bunlar, Allah rızası ve ihlasla yapılmayan adaklardır ve sadece dünyevi bir arzuya yöneliktir.
2. İhlas ve Allah’ın Takdiri
- Allah’a yapılan adaklar, sadece Allah rızası için yapılmalı ve ihlasla yerine getirilmelidir.
- Adaklar, Allah’ın takdirini değiştiremez. Yani ne olursa olsun, Allah’ın takdiri her şeyden önce gelir. İnsan, Allah’a olan ibadet ve teslimiyetini göstermek için adak yapar, ancak bu, Allah’ın mutlak iradesini etkilemez.
- Ancak, adak yapıldıktan sonra kesinlikle yerine getirilmesi gerekir. Adak yerine getirilmediğinde, kişi sorumlu olur.
3. Semâvî Dinlerde Adak
- Adak, sadece İslam’a özgü bir kavram değildir. Semâvî dinlerin tamamında (Yahudilik, Hristiyanlık) ve eski bazı toplumlarda da adak anlayışına rastlanmaktadır.
- Kur’an-ı Kerim’de, Hz. Meryem’in annesinin adakla ilgili olarak yaptığı dua örneği verilmiştir: “Rabbim, karnımda taşıdığım çocuğu sadece sana hizmet etmek üzere adadım.” (Âl-i İmrân, 3/35).
- Hz. Meryem’e yönelik adak ile ilgili bir diğer örnek de şu şekildedir: “Rahman olan Allah’a konuşmama orucu adadım, bugün kimseyle konuşmayacağım.” (Meryem, 19/26).
4. Adakla İlgili Kur’an-ı Kerim’deki Hükümler
- Kur’an’da adakla ilgili doğrudan bir emir ya da yasak yoktur. Ancak bir kimse adak yaptıysa, yerine getirmesi gerektiği açıkça belirtilmiştir.
- “Nezirlerini edâ etsinler.” (Hac, 22/29) bu ayet, adağın yerine getirilmesi gerektiğini ifade etmektedir.
5. Hz. Peygamber’in Adakla İlgili Öğretileri
- Rasûlullah (s.a.s.), adak yapılmasının ardından yerine getirilmesinin gerektiğini belirtmiştir. Adak yerine getirilmeden önce belirli şartlar yoksa, adak sahibinin bunu yerine getirmesi vâcip olur.
- Ancak, adakların yerine getirilmesi için zorlamalar yoktur, çünkü kişi bunu kendi iradesiyle yapmıştır ve yerine getirilmesi onun İslam’a olan sadakatine bağlıdır.
6. Adak Yapıldıktan Sonra Yapılması Gerekenler
- Yapılan adak, yerine getirilmeden terk edilmemelidir. İslam’da adak yerine getirilmezse, bu bir sorumluluk doğurur. İslam devleti, adak yerine getirilmediği için kişiye zorla bir şey yapamaz; ancak Allah’ın takdiri gereği, kişi yerine getirmediği takdirde sorumlu tutulur.
Sonuç: Adak, Allah rızası için yapılması gereken bir ibadettir. Dünyevi bir maksatla yapılan adaklar geçerli değildir ve kişinin adak yerine getirmesi gerektiği İslamî bir yükümlülüktür. Bu ibadet, İslam’da Allah’a olan sadakati ve teslimiyeti gösteren önemli bir davranıştır.