Kibriyâ ne demek?
Kibriyâ, Arapçadan Türkçeye geçmiş bir kelimedir ve “büyüklük”, “azamet”, “yücelik” anlamlarına gelir. Bu terim, özellikle Allah’ın mutlak büyüklüğünü, azametini ve kudretini ifade etmek için kullanılır. Kibriyâ, aynı zamanda insanlarda görülen gurur ve büyüklük taslama gibi olgulara karşılık da kullanılır, fakat İslam’da gerçek kibriya, yalnızca Allah’a aittir.
Kibriyâ’nın anlamları:
- Allah’ın Azameti ve Yüceliği: Kibriyâ, Allah’ın mutlak büyüklüğü, yüceliği ve azameti anlamında kullanılır. Allah’ın her şeyin yaratıcısı, her şeye gücü yeten ve her şeyden üstün olduğuna işaret eder. Bu anlamda kibriyâ, Allah’ın kudretini ve gücünü simgeler.
- Allah’a Ait Olan Büyüklük: Kibriyâ, gurur veya büyüklük taslama anlamında değil, sadece Allah’a ait olan yücelik ve büyüklük olarak kabul edilir. Allah, her şeyin yaratıcısı ve mutlak otorite sahibi olduğu için kibriyâ yalnızca O’na aittir. Bu, Allah’ın gücü ve kudreti ile ilişkilendirilen bir terimdir.
- İnsanlarda Kibrin Zıttı: İnsanlar açısından ise kibriyâ, gurur, kendini üstün görme veya büyüklük taslama olarak tanımlanabilir. Ancak İslam’da kibir, olumsuz bir davranış olarak kabul edilir ve nefsin büyüklük taslaması anlamına gelir. İslam, bu tür bir kibrin Allah’a karşı bir haksızlık olduğunu ve insanın aslında aciz olduğunu vurgular. Allah’a karşı kibirli olmak veya başkalarına kibirli davranmak, günah kabul edilir.
- Kibriyâ ve Tevhid: Kibriyâ aynı zamanda Tevhid inancı ile bağlantılıdır, yani Allah’ın birliği ve büyüklüğü üzerine düşünmek, O’nun kudretini kabul etmek, insanı güçsüz ve aciz hissettirir. Bu, alçakgönüllülük ve tevazu gerektirir, çünkü gerçek kibriya, yalnızca Allah’a aittir.
Özetle, kibriyâ, Allah’ın azametini, yüceliğini ve mutlak büyüklüğünü ifade eden bir terimdir. İslam’a göre, kibriya yalnızca Allah’a aittir, insanlar ise alçakgönüllü olmalı ve kibiri bir olumsuzluk olarak görmelidir.