Kızılbaş nedir?
Kızılbaşlık, tarihsel olarak, özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminde ve daha önceki zamanlarda, Şii inançlarını benimsemiş olan bir grup Müslüman’ı tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Kızılbaşlar, özellikle Alevi ve Bektâî topluluklarıyla ilişkili olarak görülür ve tarihsel olarak önemli bir yer tutar. Terim, genellikle bir kültürel ve dini kimlik olarak kullanılır, ancak zaman içinde bu terim farklı bağlamlarda toplumsal, siyasi ve dini anlamlar kazanmıştır.
Kızılbaşlık ve Şii İnancı
Kızılbaşlık, esasen Şii inancına dayanan bir hareketti. Bu terim, özellikle Ali’nin soyundan gelen İmamların önderliğini kabul edenler için kullanılır. Kızılbaşlar, on iki İmamlar inancını benimsemiş ve Ali’yi, İslam’ın gerçek halifesi olarak kabul etmişlerdir. Kızılbaşlık, aynı zamanda Ehlibeyt‘e derin bir sevgi ve saygıyı ifade eder.
Kızılbaşlık‘taki bazı dini ve manevi unsurlar, Alevilikle örtüşür ve bu yüzden zamanla Alevi kimliğiyle sıkça ilişkilendirilmiştir. Ancak, Kızılbaşlık kelimesi zamanla daha çok Şii inancına dayalı halk hareketlerini tanımlamak için kullanılmıştır.
Kızılbaşlık ve Siyasi Hareketler
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, özellikle 15. ve 16. yüzyıllarda, Kızılbaşlık önemli bir siyasi hareket haline gelmiştir. Osmanlı’nın egemen olduğu topraklarda, Safevîler gibi Şii hükümetlerle yakın bağlar kurmuş olan bazı halk grupları, Kızılbaşlıkla tanımlanmışlardır. Safevîler, Şii mezhebini devlet dini olarak kabul ettiler ve Osmanlı İmparatorluğu’ndan farklı olarak, Şii inancını teşvik ettiler. Bu durum, Safevîler’in Osmanlılar ile karşı karşıya gelmelerine yol açtı ve Kızılbaşlık hareketi, Osmanlılar için önemli bir siyasi tehdit olarak görüldü.
Kızılbaşlar, Osmanlı hükümetinin uygulamalarına karşı çeşitli isyanlar yapmışlardır. Şah İsmail’in Safevî Devleti’ni kurmasının ardından, Osmanlı Devleti, Kızılbaşlara karşı sert bir tavır takındı. Osmanlılar, Kızılbaşlar’ı katliamlarla ve dışlayıcı uygulamalarla hedef almışlardır. Bu, Alevi ve Şii kimliğinin tarihsel olarak sık sık maruz kaldığı baskılar arasında yer alır.
Kızılbaşlık ve İbadetler
Kızılbaşlar, dini ritüellerde Ali‘yi ve Ehlibeyt‘i yüceltirler. Ayrıca Cem Evi‘nde düzenlenen toplu ibadetler, Kızılbaşlık geleneğiyle yakın bir ilişki içindedir. Cem adı verilen bu toplu ibadetlerde, cemaat bir araya gelir, Allah‘a dua eder ve Ali‘ye ve İmam Hüseyin’e sevgi gösterirler.
Kızılbaşlık, özellikle Ali’nin soyundan gelen imamlara ve onların masumiyetine olan inançlarıyla şekillenir. Ayrıca Kerbela olayı ve İmam Hüseyin’in şehadeti, Kızılbaşlar için dini bir anlam taşır ve Hüseyin’in şehadeti her yıl Muharrem ayında anılır.
Kızılbaşlık ve Sünnilik Arasındaki Farklar
Kızılbaşlar arasında Sünni inancına karşı bir eleştiri vardır. Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Sünni egemenliğe karşı, Kızılbaşlar, Ali’nin ve Ehlibeyt’in liderliğini kabul ederler. Bunun yanında, Sünni İslam’ın ritüellerine ve inançlarına karşı alternatif ibadetler geliştirmişlerdir. Örneğin, Alevi ve Kızılbaş toplulukları, Ali’nin evlatlarını yücelten özel duası ve sembollerini kullanırlar.
Kızılbaşlık ve Toplumsal Kimlik
Günümüzde, Kızılbaşlık ve Alevilik terimleri birbirine yakın bir şekilde kullanılsa da, her iki terim de farklı topluluklar için farklı anlamlar taşıyabilir. Kızılbaşlık, tarihsel olarak daha çok Şii kökenli bir hareketken, Alevilik ise çok daha geniş bir toplumsal kimliği ifade eder. Ancak tarihsel olarak, her ikisi de Şii inançlarının belirli bir biçimde yerleştiği ve bu toplulukların Osmanlı İmparatorluğu’nda karşılaştığı baskıları anlatan terimlerdir.
Sonuç
Kızılbaşlık, temelde Şii İslam inancına sahip, özellikle Ali ve Ehlibeyt‘e olan bağlılıklarıyla bilinen bir dini ve kültürel kimliktir. Tarihsel olarak, Alevilik ve Kızılbaşlık birbirine yakın olarak görülse de, Kızılbaşlık daha çok Safevîler dönemiyle ilişkilendirilmiş ve Şii inancının Osmanlı İmparatorluğu’nda Sünni egemenliğe karşı bir karşıtlık oluşturduğu bir dönemi anlatır. Bu kimlik, halk hareketleri, dini ibadetler ve toplumsal yapılarla şekillenmiştir ve günümüzde hala varlığını devam ettiren Alevi inanç sisteminin temel taşlarını oluşturur.