Selefilik nedir?
Selefiyye, İslam’da, özellikle Selef-i Salihin (ilk üç nesil Müslümanlar) dönemine ve onların inanç ve pratiğine sıkı sıkıya bağlı kalmayı amaçlayan bir düşünce ve hareket akımıdır. Selefiyye, kelime olarak “selef” (önceki nesiller) kelimesinden türetilmiştir ve özellikle Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in sahabe ve tabiîn nesline, yani İslam’ın ilk yıllarındaki uygulamalara, inançlara ve anlayışlara dönmeyi savunur.
Selefiyyenin Temel Özellikleri:
- Selef-i Salihin’e Dayanma:
- Selefiyye, İslam’ın ilk üç neslini, yani Peygamber Efendimiz’in sahabe (arkadaşları), tabiîn (onların öğrencileri) ve tebe-i tabiîn (onların öğrencileri) nesillerini ideal kabul eder. Bu dönemin saf, doğal ve özgün İslam anlayışına dönüş yapılması gerektiği vurgulanır.
- Selefiyye, bu dönemin fıkhî, akîdî ve ibadet anlayışını günümüze taşımayı hedefler.
- Kur’an ve Sünnet’e Sıkı Bağlılık:
- Selefi hareket, Kur’an ve Sünneti, diğer yorumlardan veya tercihlerden bağımsız olarak, açık ve doğrudan metinlere dayalı olarak anlamayı savunur. İcma (topluluk görüş birliği) ve kıyas (analojik akıl yürütme) gibi metotlar ise, sadece Kur’an ve Sünnetin zahirine ters düşmediği sürece geçerli kabul edilir. Bu bakış açısıyla, Selefiyye, bazı mezheplerin başvurduğu içtihad ve daha soyut yorumları reddeder.
- Bid’at (Yenilik) Karşıtlığı:
- Selefi anlayış, bid’at (dini yenilik) ve fazlalıklar konusunda son derece hassastır. Dinî ibadetler ve inançlarda Peygamber Efendimiz ve sahabeler zamanında olmayan uygulamaların yapılmasını genellikle reddeder. Örneğin, Mevlit, Kerbela anma törenleri, dua zincirleri, Allah’a ortak koşma gibi uygulamaların bid’at olduğu düşünülür.
- Selefiyye, her türlü dini yeniliği ve tartışmalı yorumları şirk (Allah’a ortak koşma) ve bid’at olarak kabul eder.
- Tevhid (Birlik) vurgusu:
- Tevhid, Allah’ın birliğine inanmak, tüm ibadetleri yalnızca Allah’a yöneltmek, Selefi anlayışta en temel ilkedir. Bu anlayışa göre, Allah’a karşı yapılan her türlü şirk (Allah’a ortak koşma) büyük bir hatadır ve bu tür inanç ve pratiklerden kaçınılmalıdır. Selefi düşünce, Allah’ın birliğini savunurken Allah’a yaklaştıran tüm sebeplerin ve aracıların reddedilmesini öngörür.
- Sahabe ve Tabiîn’in İslami Pratiklerine Bağlılık:
- Selefiyye, özellikle sahabe ve tabiin neslinin hayatını örnek alır. Bu nesillerin, dinî pratiklerini (namaz, oruç, hacc, zekât, ahlâk, vb.) doğru şekilde yerine getirdikleri kabul edilir.
- İslam’da dinî metinlerin yorumu ve uygulaması konusunda, Selefi anlayış, bu neslin pratiklerine sadık kalmanın en doğru yol olduğunu savunur.
- Modernist ve Batılılaşmaya Karşı Duruş:
- Selefi hareket, modernist düşüncelere, batılılaşmaya karşıdır ve İslam’ı orijinal haline döndürmeyi hedefler. Batı kültürünün, düşüncesinin veya pratiğinin İslam’a girmesine karşı çıkarlar. Selefi hareket, özellikle teknolojik ve toplumsal gelişmelere karşın, İslam’ın özgünlüğünü korumayı savunur.
Selefi Hareketin Temel Akımları ve Görüşleri:
- Selefi Düşüncenin Akideleri:
- Allah’a iman: Selefi görüş, Allah’ın varlığı ve birliğini esas alır ve tevhid (Allah’ın birliği) akidesine sıkı sıkıya bağlıdır.
- Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in sünnetine sadakat: Selefiyye, Peygamber Efendimiz’in sünnetine ve hayatına sadık kalmayı öğütler.
- Hadislerin Güvenilirliği: Selefi görüş, hadisleri çok titizlikle değerlendirir ve yalnızca güvenilir (sahih) hadisleri kabul eder. Zayıf hadislerin kullanımına ise karşıdır.
- Selefi Pratikler:
- Selefi anlayışta, dini ritüeller ve ibadetler mümkün olduğunca Peygamber Efendimiz’in ve sahabe döneminin pratiklerine uygun olmalıdır. Örneğin, namazda ellerin bağlanması, duada ellerin açılması, kıyafet ve davranışlar gibi meselelerde de bu prensiplere sadık kalınır.
- Şirkten sakınma: Selefi hareket, şirk (Allah’a ortak koşma) ve bid’at (dini yenilik) konusunda aşırı titizdir. Allah’tan başkalarına dua etme, dua sırasında aracı kullanma gibi inançları reddeder.
- Selefi Düşünceye Ait Temsilciler:
- İbn Teymiyye (1263–1328) ve İbn el-Kayyim (1292–1350) gibi düşünürler, Selefi akımın en önemli temsilcilerindendir. Bu şahsiyetler, İslam’da geleneksel ve katı bir yorum anlayışını savunmuşlardır.
Selefiyye ile Diğer Akımlar Arasındaki Farklar:
- Modernist ve Geleneksel Yaklaşımlar: Selefiyye, genellikle geleneksel İslam anlayışını savunur ve modernist yorumlardan, Batılılaşma ve dinin yozlaşması gibi etkenlerden uzak durur. Diğer mezhepler ise, bazı yenilikçi yorumları veya reformist düşünceleri kabul edebilirler.
- Sünnilik ve Şiilik: Selefi hareket, özellikle Sünnilik içinde yer almakla birlikte, Şiilikten ve Şii inançlarından ayrıdır. Selefiyye, İslam’ın ilk üç neslindeki uygulamalara bağlı kalmayı savunduğundan, Şii inançlarındaki bazı öğretileri reddeder.
Selefiyyenin Günümüzdeki Etkisi:
- Selefi hareket, özellikle Suudi Arabistan, Katar ve bazı diğer Arap ülkelerinde büyük bir etkiye sahiptir. Bu ülkelerde, Selefi düşünce ve pratiği resmi İslam anlayışı olarak kabul edilmiştir. Bununla birlikte, Selefi akım, bazı radikal görüşlere sahip gruplar tarafından şiddet yanlısı bir ideoloji olarak da benimsenebilmiştir, ancak çoğu Selefi, şiddet karşıtı ve barışçıl bir İslam anlayışını savunur.
- Selefiyye, dünya çapında farklı gruplar tarafından farklı şekillerde yorumlanmaktadır. Bazı Selefi gruplar, eğitim, cami ve toplum hizmetlerine odaklanırken, diğerleri şiddetli radikal hareketler oluşturmuşlardır.
Sonuç olarak:
Selefiyye, İslam’ın ilk nesilleri olan Selef-i Salihinin (ilk üç nesil Müslüman) inanç, ibadet ve ahlak anlayışına sıkı sıkıya bağlı kalmayı amaçlayan bir hareket ve düşünce akımıdır. Selefiyye, özellikle Kur’an ve Sünneti esas alarak dini anlamaya ve yaşamaya çalışır, yeniliklerden (bid’at) kaçınarak özgün İslam’ı savunur.