Unitaryenizm nedir?
Unitaryenizm, Hristiyanlıktaki teslis doktrinini (üçlü bir Tanrı anlayışını) reddeden dini bir düşünce akımıdır. Bu hareketin adı, “Tanrı’nın Birliği” inancından gelir. Teslis doktrinine muhalefet, Hristiyanlığın ilk yüzyıllarında başlamış ve özellikle Aryus’un öğretileriyle şekillenmiştir. Ancak Aryus’un görüşleri, 325 yılında düzenlenen İznik Konsili’nde reddedilmiş ve Aryanizm olarak adlandırılmıştır.
Unitaryenizm, bağımsız bir dini hareket olarak 16. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Reformasyon süreci ve Kutsal Kitap’ın özgürce incelenmesiyle, teslise yönelik eleştiriler güç kazanmıştır. İspanya’da Michael Servetus (1511-1553), bu inançlarından dolayı hayatını kaybetmiştir. İngiltere’de John Biddle (1616-1662), “İngiliz Unitaryenliğinin babası” olarak anılırken, Faustus Socinus (1539-1604), İsa Mesih’in doğasına dair inançları yeniden tanımlayarak, onun sadece insan olduğunu savunmuştur.
17. yüzyılda Unitaryenler birçok Hristiyan ülkesinde yasaklanmış ve sürgüne zorlanmıştır. Buna rağmen hareket, 18. yüzyılda geniş dini hoşgörüsüyle gelişmeye devam etmiştir. Theophilus Lindsey, İngiltere’de bir Unitaryen ibadet yeri açarak önemli bir adım atmıştır. Joseph Priestley, hareketin liderlerinden biri olarak tanınmıştır. Ancak Unitaryenler, 1813 yılına kadar İngiltere’de ölüm cezasıyla karşı karşıya kalmışlardır.
Amerika’da, merkezi Boston’da bulunan “Amerika Unitaryen Cemiyeti” kurulmuş ve Unitaryenler, burada daha fazla özgürlük bulmuşlardır. İngiltere’de ise 1825 yılında “Britanyalı ve Yabancı Unitaryenler Birliği” oluşturulmuştur. Günümüzde hareket, Avrupa ve Amerika’da varlığını sürdürmektedir.
Unitaryenler’in İnanç Esasları
Unitaryen inancı şu temel esaslara dayanır:
- Tanrı’nın Birliği: Tanrı’nın tek olduğu inancı.
- Sevgi ve Hoşgörü: Tanrı’yı ve insanları sevmek, farklı inanç ve görüşlere hoşgörü göstermek.
- Ebedi Hayat İnancı: Ölümden sonra ruhun varlığını sürdürdüğüne inanmak.
Unitaryenler, dini otoritelerin değil, aklın ve mantığın rehberliğini benimserler. İsa Mesih’e saygı duyar, ancak onun tanrısallığını ve yanılmazlığını reddederler. Hristiyan Kutsal Kitap’ını insan deneyimlerinin bir belgesi olarak görür, yazarlarının hata yapabileceğini kabul ederler.
Günah kavramına yaklaşımda, insanın günah işlemeye eğilimli olduğunu kabul ederler, ancak insanın özünde günahkar olmadığını savunurlar. Cehennem ve ahiret konularında farklı görüşlere sahip olmakla birlikte, Tanrı’nın sevgisiyle cehennemde olmayacaklarına inanırlar.
Dualarda, Tanrı’nın işlerine müdahale etmeyi doğru bulmazlar. Ahiret hayatının ayrıntıları konusunda kesin bir bilgiye sahip olmadıklarını kabul ederler, ancak Tanrı’ya olan sevgileriyle ahirette huzur bulacaklarına inanırlar.
Günümüzde Unitaryenler
Unitaryenler, bugün Avrupa ve Amerika’nın çeşitli bölgelerinde faaliyet göstermektedir. Özellikle Amerika, Kanada, Macaristan, Polonya, Transilvanya ve İngiltere’de varlıklarını sürdürmektedirler. Hareket, dini hoşgörü, akılcılık ve Tanrı’nın birliğine olan inanç temelinde modern dünyada da etkisini devam ettirmektedir.