Çobanogulları Beyliği Tarihi
Kastamonu ve çevresindeki topraklar, Selçuklu Sultanları tarafından Bizans İmparatorluğu’na karşı sürdürdükleri mücadelenin ödülü olarak Çoban ailesine ikta olarak verilmiştir. Çoban ailesi, bu topraklarda Çobanogulları Beyliği’ni kurarak Kuzeybatı Anadolu’da Selçuklu’nun siyasi ve idari anlayışını devam ettirmiştir. XIII. yüzyıla kadar varlıklarını sürdürmüşlerdir. Bu beylik, Kayı boyuna mensup kabul edilen Emir Hüsameddin Çoban Bey tarafından kurulmuştur.
a- Hüsameddin Çoban Bey
Emir Hüsameddin Çoban Bey, Kastamonu Beylerbeyi olarak görev yapmış ve Anadolu fatihi olarak bilinen Süleyman Şah bin Kutalmış’ın komutanlarından olan Emir Karatekin’in soyundandır. 1211-1212 yıllarında Kastamonu beyi olarak göreve başlamış ve beylik, Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan’a kadar devam etmiştir. I. Izzeddin Keykavus’un saltanatı sırasında Bizans’a karşı birçok başarılı sefer düzenlemiş, Sultan I. Alaaddin Keykubad’ın tahta çıkışı sırasında (1219-1220) Konya’ya giderek bağlılığını bildirmiş ve beylik beratının yenilenmesini istemiştir.
I. Alaaddin Keykubad döneminde önemli görevler üstlenen Hüsameddin Çoban Bey’in en büyük başarısı, Kırım’a düzenlenen seferi yönetmesidir. Moğollar, İran, Azerbaycan ve Kafkasya üzerinden Kırım’a saldırmış, Sugdak’ı işgal ederek halkı yok etmeye çalışmışlardı. Bölgedeki zenginler ve tüccarlar Selçuklu topraklarına sığınarak yerleşmişti. Bunun üzerine Sultan I. Alaaddin Keykubad, 1223 yılında Kırım’a sefer düzenlemeye karar verdi ve bu görevi Hüsameddin Çoban Bey’e verdi. Sinop’tan hareket eden Selçuklu donanmasıyla Kırım’a çıkarma yapan Çoban Bey, kısa sürede Sugdak’ı teslim alarak Kipçak Hanı ve Rus meliklerinin bağlılıklarını sağladı. Sugdak’ta bir cami inşa ettirip, kadı, imam, müezzin gibi görevliler atadı ve Selçuklu hakimiyetini pekiştirdi. Çoban Bey, cesareti, doğruluğu ve cömertliği ile dönemin önemli liderlerinden biri olarak tarihe geçti.
b- Alp Yürek
Hüsameddin Çoban Bey’den sonra Kastamonu Beyliği’ni kısa bir süre yöneten Alp Yürek hakkında çok az bilgi bulunmaktadır. Döneminde belirgin bir gelişme yaşanmamıştır. Ancak, 1243’teki Kösedağ Savaşı’nın ardından Anadolu Selçuklu Devleti, Moğolların (İlhanlılar) egemenliğine girmiştir. Bu durum Çobanogulları Beyliği’nin de yeni egemenlere boyun eğmesine yol açmış ve beylik ancak bu şekilde varlık göstermiştir.
c- Muzafferüddin Yavlak Arslan (1280-1291)
Alp Yürek’in ölümünden sonra oğlu Muzafferüddin Yavlak Arslan, Kastamonu Beyi olarak tahta çıkmıştır. Bizans’a karşı savaşı sürdürmüş, aynı zamanda Selçuklu tahtındaki mücadelelere de dahil olmuştur. II. Mesud’un Selçuklu tahtına çıkmasında (1284) önemli bir rol oynamıştır. Daha sonra Kastamonu’ya çekilen Muzafferüddin, İlhanlılar ve Selçuklu yönetimine karşı memnuniyetsizlik gösteren ve kardeşi Rükneddin Kılıç Arslan’ı desteklemiş, bu sebeple Ilhanlı hanı Geyhatu ile Sultan Mesud’a karşı mücadelelere girmiş ve bir savaşta hayatını kaybetmiştir.
d- Mahmud Bey
Muzafferüddin Yavlak Arslan’ın ölümünden sonra Çobanogulları Beyliği’nin son beyi olan Mahmud Bey, İlhanlılar ve Selçuklulara karşı bağımsız bir yönetim kurmaya çalıştı. Kısa süreli Bizans seferlerinden sonra, anlaşmalarla Bizans’la dostluk ilişkileri kurulmuştur. Bu dönemde Osmanlı Beyliği’nin temelleri atılmakta olup, Osman Bey, Çobanogulları himayesinde bulunuyordu. Ancak, Candaroğulları’ndan Süleyman Bey, Kastamonu’yu ele geçirince Mahmud Bey öldü ve Çobanogulları Beyliği sona erdi.
e- Kültür ve İmar Faaliyetleri
Çobanogulları Beyliği, özellikle Emir Hüsameddin Çoban ve oğlu Muzafferüddin Yavlak Arslan’ın himayesinde kültürel faaliyetlere büyük önem vermiştir. Bu dönemde, Orta Asya, İran ve Irak gibi ilim merkezlerinden gelen alim ve sanatkarlara değer verilmiş ve Kastamonu, önemli bir kültür merkezi haline gelmiştir. Muzafferüddin Yavlak Arslan, önemli ilim adamlarından Kutbuddin Sirazi’yi misafir etmiş, onun çalışmalarını desteklemiştir. Sirazi, Muzafferüddin adına Farsça bir eser yazmıştır. Ayrıca, bu dönemde Muhammed bin Mahmud el-Hatib’in Fustattü’l-adâle adlı eseri, o dönemin dini ve toplumsal sorunlarına dikkat çekmek amacıyla yazılmıştır.
Çobanogulları Beyliği, aynı zamanda imar faaliyetlerinde de bulunmuştur. Bu dönemde inşa edilen en önemli yapılar arasında Muzafferüddin Yavlak Arslan’ın yaptırdığı medrese ve külliye ile Kastamonu’da bulunan Yılanlı Darüssifası yer almaktadır. Yine, Atabey Camii de bu döneme ait önemli bir yapıdır. Çobanogulları Beyliği, kültürel ve imar faaliyetleriyle bölgeye büyük katkı sağlamıştır.