Anadolu’nun Türkler Tarafından Fethedilmesi ve İslamlaşma Süreci

Anadolu, tarih boyunca pek çok farklı kavmin yerleşim alanı olmuştur ve bu topraklarda birçok devlet kurulmuştur. Ancak hiçbiri, Türklerin Anadolu’yu fethederek İslamlaştırmaları ve burayı vatan edinmeleri kadar derin bir etki bırakmamıştır. Türklerin Anadolu’ya adım atması ve burayı kendi yurtları haline getirmeleri, sadece Türkler için değil, dünya tarihi açısından da dönüm noktalarından biridir.

Büyük Selçuklu Devleti kurulmadan önce, Tugrul ve Çağrı Beyler’in önderliğindeki Türkmenler, Maveraünnehir’deki Karahanlılar ve Gazneliler’in baskıları altında yaşamaktaydılar. Bu Türkmen liderleri, daha elverişli topraklar bulmak amacıyla Batıya, Anadolu’ya doğru bir keşif seferi yapma kararı aldılar. Çağrı Bey, 1015 yılında bu seferi başlatarak, 3.000 kişilik süvariyle Anadolu’ya doğru yol aldı. Bu ilk keşif seferi, Anadolu’ya yönelik Türk akınlarının artmasına neden oldu. 1040’ta Dandanakan Meydan Muharebesi’nden sonra bağımsız bir devlet kuran Selçuklular, Anadolu gazalarına daha fazla önem vererek, bölgeyi sistemli bir şekilde fethetmeye başladılar.

Tugrul Bey döneminde büyük Türkmen grupları Van ve Erzurum’a kadar ilerledi. Diğer bir Oğuz grubu da Diyarbakır yönünde hareket ederek, Meyyafarikin (Silvan), Mardin ve Cizre’yi fethetti. Selçuklular 1046’da Gence’de, 1048’de Hasankale’de Bizanslılara ağır yenilgiler yaşattılar. Tugrul Bey, 1054’te Erzurum’a kadar ilerleyerek bu bölgeyi hakimiyet altına aldı. Aynı yıl Malazgirt Kalesi’ni kuşatan Tugrul Bey, kışın yaklaşmasıyla oradan geri çekilmek zorunda kaldı. Ancak sonra burayı ele geçirip, Bizans İmparatoru Konstantinos Dukas’ın gönderdiği Bizans kuvvetlerini mağlup ettiler.

Tugrul Bey’in ölümünün ardından, Selçuklu hükümdarı Alp Arslan, Anadolu’nun fethine daha fazla odaklandı. Ani ve Kars’ı fetheden Alp Arslan’ın döneminde, Selçuklu emirlerinden Gümüştegin, Afsin, Ahmetsah ve Salâr-i Horasan, Malatya, Ergani, Ahlat, Siverek, Diyarbakır, Meyyafarikin (Silvan), Urfa, Adıyaman, Harran, Nizip ve Antakya bölgelerine akınlar düzenlediler.

Alp Arslan’ın, Bizans İmparatoru IV. Romenos Diogenes’in kalabalık ordusuna karşı kazandığı Malazgirt Zaferi (26 Ağustos 1071), Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması sürecinde bir dönüm noktası oldu. Sultan Alp Arslan, bu zaferle birlikte, Anadolu’nun kapılarını Türklere açtı. Bu tarihten sonra, Anadolu’ya gelen Türk toplulukları burayı kendi yurtları haline getirdiler. Malazgirt Zaferi sonrasında Alp Arslan, Anadolu’nun fethedilmesi için emîrlerini görevlendirerek, bölgede çok sayıda Türk devleti kurulmasına yol açtı.

Bir yanıt yazın 0

Your email address will not be published. Required fields are marked *